Matematik Çalışmak Neden Önemli?

matematik çalışmak

Matematikte başarılı olmak, matematik çalışmakla gelir.

Ortaokulda matematik en sevmediğim dersti. Tarihi anlıyordum. İngilizceyi seviyordum. Bir problemle ne kadar uğraşırsam uğraşayım, matematik bana hiçbir zaman anlamlı gelmiyordu. Matematik çalışmak zordu. Matematikte iyi olmak istiyor ama bunun imkansız olduğunu düşünüyordum.

Sekizinci sınıftan sonraki yaz tatilinde “Problem Çözme Sanatı” dersleri almaya başladım. Kabul etmeliyim ki, ilk dersim biraz bunaltıcıydı. Etrafımda bir sürü zeki çocuk ve eğitmen varken o derste olmak için kendimi yeterince nitelikli hissetmiyordum. Birkaç hafta kendimi anlama umudumun olmadığı bir materyal denizinde kaybolmuş hissettim. Ama Problem Çözme Sanatı, yavaş ve emin adımlarla bana matematik öğrenme sürecini nasıl seveceğimi öğretti; işler zor olduğunda bile… Matematik dersinden nefret eden bir çocukken, cuma geceleri fazladan matematik dersi almama izin vermeleri için aileme yalvarmaya başladım.

Matematik sadece zeki çocuklar için değildir.

Duyduğum en yaygın yanılgı, matematikte iyi olan insanların doğal bir yeteneğe sahip olduğudur. Lise arkadaşlarımın çoğu matematik konusunda “inek” olduğum için benimle dalga geçti. İnsanlar matematiğin bana kolay geldiğini düşünüyordu ama aslında durum tam tersiydi. Matematik öğrenmek benim için kolay değildi. Sürekli üzerinde çalıştığım bir şeydi. Açıklayabildiğim her bir teorem için, en sonunda kavramın nasıl çalıştığını öğrenene kadar onlarca problemde hata yapıyordum.

Matematik genellikle “kafanızın aldığı” ya da “almadığı” bir konu olarak görülür. Ancak matematiğin büyük kısmı doğal yetenekle değil, öğrenmeye yaklaşımınızla ilgilidir. İnsanlar matematiğe, matematikte iyi olamayacaklarını düşünerek yaklaşırlarsa, kendi başarısızlıklarının zeminini hazırlarlar. Diğer tüm becerilerde olduğu gibi, matematikte de başarı çalışmayla gelir. Dünyada pek çok parlak matematikçi var ama hepsinin tıpkı bizim gibi sıfırdan başladığını kendimize hatırlatmalıyız.

matematik neden önemli

Dünyada pek çok parlak matematikçi var ama hepsinin tıpkı bizim gibi sıfırdan başladığını kendimize hatırlatmalıyız.

Matematik size beklemediğiniz beceriler öğretir

Benim açımdan Problem Çözme Sanatı programının en ödüllendirici kısmı haftalık yazı problemiydi. Yazı problemi, bana bir yandan bir problem cümlesi üzerinde çalışırken kendimi açıklama şansı verirken, diğer yandan benzersiz bir iletişim yöntemini öğretiyordu. Problem Çözme Sanatı derslerim için matematik ispatlarını yazarken geliştirdiğim kendime has yazım tarzını hâlâ sık sık kullanıyorum.

Yazma işi genellikle matematiğin antitezi olarak görülür. Matematikçiler nadiren şair olarak görülür. Ama ben ikisinin sürekli örtüştüğünü keşfettim. Blaise Pascal matematik çalışmak imtiyazına sahip olmasaydı etkili bir yazar ve filozof olur muydu, bunu kimse bilemez. Matematik, öğrenciler olarak zihnimizi öngörülemeyen birçok şekilde genişletme yeteneğine sahiptir.

Matematik dayanıklılık kazandırır

Birçok cumartesi gününü tamamen Problem Çözme Sanatı dersinin meydan okuma problemleri üzerinde çalışarak geçirdim. Çevremdeki bazı çocuklar haftalık problemlere sadece birkaç dakika ayırarak hepsini çözebiliyordu. Hangi haftada olduğumuza bağlı olarak, daha zor problemler üzerinde çalışmak için genellikle birkaç saat harcıyordum. Ancak, problem çözmek ve ispat yazmak için harcadığım zamandan dolayı pişman değilim. Problem çözme süreci bana, cevabını bilmediğim problemlerin üzerine kararlı ve güçlü bir şekilde gitmeyi öğretti. Zorlandığımda ve cevabı anında bulamadığımda bile rahat hissetmeyi öğrendim.

Nasıl çözeceğimizi bilmediğimiz problemleri üzerinde çalışarak sabrımızı, dayanıklılığımızı ve ilk kez karşılaştığımız durumlara uyum sağlama yeteneğimizi güçlendiririz. Başka bir deyişle, şimdi ne kadar zorlanırsak ileride o kadar güçlü oluruz. Matematik, bize çok çeşitli zorluklarla karşısında dayanıklı olmayı öğretebilir.

Matematik yaratıcı bir alandır.

Matematik genellikle yaratıcı bir meşgale olarak görülmez. Sanat veya edebiyat çalışmalarının aksine, matematiğin genellikle soğuk ve bencil bir alan olduğu düşünülür. Bununla birlikte, matematik çalışmaya zaman ayırdığımızda yaratıcılık hakkında çok fazla şey öğrenebiliriz. Örneğin, on farklı öğrenci bir yazı probleminde bir geometri ispatı yazdığında hiçbiri aynı ispatı yazmayacaktır. Bazen tek fark benzer süreçleri kendi sözcükleriyle açıklamaları olurken, bazen de öğrenciler cevaplarını kısa ve net bir şekilde ifade eden tamamen farklı ispatlar yazar. Matematik, öğrencilere yaratıcılık ile yapı arasındaki bağlantıyı keşfetme şansı verir. İster bir ispat yapısı, ister siyasi yapı, sanatsal yapı ya da başka bir sistem olsun, uygun bir yapı mevcut olduğunda yaratıcılığın nasıl serpildiğini öğrenebiliriz.

Matematik becerileri evrenseldir

İnsanlar lisede zorlayıcı matematik dersleri aldığımı ve bundan zevk aldığımı öğrendiklerinde, üniversitede bilim, teknoloji, mühendislik veya matematik alanında bir bölümde okumayı planladığımı varsayıyordu. Şu anda bir temel bilimler fakültesinde Antropoloji okuyorum. Problem Çözme Sanatı programına katılan tüm çocukların sonunda üniversitede matematik okumadığına dikkat çekmek istiyorum. Bu iyi bir şey! Zorlayıcı matematik dersleri sadece geleceğin matematik profesörleri ve teorik matematikçileri için değildir. Matematik öğrenmek isteyen herkes, farklı tutkuların peşinden giderken bunu yapabilir.

Matematikte problem çözerken öğrendiğimiz beceriler hayatımızın her alanına uygulanabilir. Ne yaparsak yapalım, eleştirel düşünce esastır. Karmaşık problemlerle uğraşırken edindiğim dayanıklılık, şimdi bir beşeri bilimler makalesinde düşüncelerimi düzgün bir şekilde kelimelere dökemediğimde bana yardımcı oluyor. Geometri ispatlarını yazarken öğrendiğim yapı, şimdi farklı kültürel uygulamalarla ilgili çalışmalara yaratıcı bir şekilde yaklaşmama yardımcı oluyor.

Problem çözme, matematikte öğrendiğimiz bir sanattır ama hayatımızın her alanında bize fayda sağlama potansiyeline sahiptir.

Yazan: Dominique Alisa Stringer
Kaynak: https://artofproblemsolving.com/

————-

Bu yazı İstanbul Go Okulu editörlerince yazılmıştır/çevrilmiştir. İstanbul Go Okulu kaynak olarak gösterilmeden kullanılamaz, kaynak gösterilmek kaydıyla ticari olmayan amaçlar için izinsiz kullanılabilir. Ticari amaçlı olarak, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.

0 cevaplar

Cevapla

Yazıyla ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz.
Buraya yorumlarınızı yazabilirsiniz!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir