“Samuray” Kitabı – Erdal Küçükyalçın

Samuray Kitabı – Erdal Küçükyalçın, Timaş Yayınları

Akademisyen Erdal Küçükyalçın’un “Samuray” kitabı Japonya dendiğinde akla gelen en ikonografik kavramlarından birini ele alıyor.

Kitap samuray kavramını iki ana kısımda yer alıyor. İlk kısımda samuray sınıfının tarihsel gelişimini anlatırken, ikinci kısımda Samuray kültürü yani “Buşido”yu anlatıyor.

Savaşan Beylikler (daimyo) döneminde gelişen savaşçı sınıf samuraylar Edo Dönemi’nde uzun süreli sükûnetin sağlanması ile birlikte daha çok devlet işlerine ve barış sanatlarına yönelmeye başlıyorlar.

“Her samuray savaşçı ruhunu canlı tutmak ve mesleği olan savaş sanatlarında ustalaşmak amacıyla düzenli olarak silahların kullanım ve savunma tekniklerini öğrenmesi şarttı. Bunun için öncelikle bir usta bulmaları ve onun rehberliğinde sabırla öğrenim görmeleri gerekirdi. Savaş sanatlarının öğrenildiği bu tarz okullara “Dojo” (Yolun Mekanı) adı verilir, kapısından adım atarak öğrenmeye talip olanlar Yol’a girmiş kabul edilirlerdi.” (Samuray, sayfa 178)

Savaş Sanatları temel olarak aşağıdaki gibi sınıflandırılır.

• İaijutsu (veya İaido): Kılıç cekme ve kullanma / kılıçla düello sanatı.
• Jujutsu (veya Judo): Kelime anlamı olarak “yumuşak teknikler” anlamına gelmekte ve bugünkü judo, aikido ve Brezilya tarzı jiu jitsu’nun atası kabul edilmektedir.
• Sojutsu (veya Sodo): Mızrak teknikleri.
• Kyujutsu (veya Kyudo): Yay teknikleri anlamına gelip Japon tarzı okçuluğu ifade eder.
• Yabusame: Atlı okçuluk

Başlıca Barış Sanatları ise aşağıdaki gibidir.

• Haikai Şiiri
• Şodo (Yazının Yolu)
• Sumi-e (Mürekkep Resmi)
• Sado (Çayın Yolu)
• Kado (Çiçeğin Yolu)
• Kodo (Kokunun Yolu)

Samuray sınıfının sonunu getiren ise içine kapanmış Japonya’da sarsıcı birçok değişimi tetikleyen Amerikan Amirali Matthew Perry’nin komutasındaki Japonların “Kara Gemiler” dediği dört gemilik üstün donanma gücü olmuştur. Japonları tehdit eden bu donanma kuvvetleri Amerikalılar için ticari ve diplomatik ayrıcalıklar istemiş ve benzer ayrıcalıkları Batılı birçok başka ülke de talep etmiştir. Nihayetinde Japonya dünyaya açılmak zorunda kalmış ve modern savaş teknikleri ve teçhizatlarıyla tanışarak geleneksel savaşçı sınıfı samurayları tasfiye etmiştir.

Ancak samuray kültürü ve etik değerleri Japon insanını ve değerlerini etkilemeye devam etmiş ve bugün dahi modern Japonya’da izine rastlanabilecek önemli bir simge olmuştur.

Konuyu merak eden ve derinlemesine incelemek isteyen herkese değerli yazar Erdal Küçükyalçın’ın “Samuray” kitabını tavsiye ederiz.