Düşük Bütçeyle Şık Görünmek İçin 9 Tavsiye

Kişisel stil ve alışveriş danışmanlığı için uzmanlarımızdan destek alabilirsiniz.

Kimimiz alışverişe bayılır, kimimiz de pek sevmez, ama en nihayetinde hepimizin kıyafetler giymesi gerekir. Peki neden hem banka hesabımızı boşaltmayıp hem de harika görünmeyelim? Bu yazıda size bütçenizi aşmadan istediğiniz giyim dolabını oluşturmanıza yardımcı olacak 9 tavsiyeyi derledik.

1. Gerçekten istediğiniz görünüm nedir?

Eğer her ay kıyafete harcayacak 500 liranız olsaydı, pazardan 10 tane elli liralık kıyafet mi alırdınız yoksa çok iyi bir markadan bir tek süveter mi?

Bunların ikisi de ne doğrudur ne de yanlış ama gözlemlediğim kadarıyla insanlar bir tane pahalı üst parça istemelerine rağmen alışveriş yaparken gördükleri ucuz parçaları sepetlerine atıveriyorlar.

Ya da eğer benim gibilerse çok sevdikleri bir şey görüyorlar ama çok pahalı diye almıyorlar ve en nihayetinde daha az hoşlarına giden daha çok sayıda kıyafet alıyorlar. Benim aklımdaki kusursuz senaryoya göre alışverişe çıktığımda ucuz alma dürtümü bastırmalı ve istediğim şeyleri almaya odaklanmalıyım.

Biraz zaman ayırıp her şey istediğiniz gibi olsaydı nasıl giyineceğinize karar verin. Bu karar ilerisi için sizin temel rehberiniz olacak.

2. Elinizdekileri gözden geçirin 

İnsanlar durmadan biriktirme ve hiç kullanmayacakları ya da nadiren kullanacakları şeyleri ellerinde tutma eğilimindedir. Biraz zaman ayırıp dolabınıza göz gezdirin. Önce büyük resme odaklanın:

• Tonlarca mavi şeyiniz var ama hiç kırmızınız yok mu?
• 100 tane tişörtünüz var ama romantik bir buluşma için hiçbir şeyiniz yok mu?
• Ya ayakkabılar ne alemde?
• Hepsi sandalet mi?
• Yoksa hepsi tenis ayakkabısı mı?
• Ütülenmeleri gerektiği için bir türlü giyemediğiniz pantolonlarınız mı var?

Dolabınızın nasıl görünmesini istediğinize zaten karar vermiştiniz, şimdi buna odaklanarak her şeyi elden geçirip her bir parçanın hayalinize uyup uymadığına karar verin.

Şahsen bir akşamımı ayırıp ne varsa giyip denedim. Eğer hoşuma gitmediyse ayırdım. Giyebilmek için biraz kilo vermemi gerektirecek şeylerden kurtuldum ve yıllardır dolabımda durduğu halde hiç giymediğim şeyleri de ayırdıklarımın üzerine attım. Bunu yapınca nelerden hoşlandığım ve nelerden hoşlanmadığıma dair kendi fikirlerim de ortaya çıkmış oldu.

Sonra giymediğiniz ve kullanmadığınız parçalardan oluşan o yığını alın ve…

3. Satın, değiş tokuş edin, veya atın

Eğer giymediğiniz veya kullanmadığınız güzel parçalar varsa bunları satmayı düşünebilirsiniz.

Şahsen ben birkaç el çantamı E-bay üzerinden artırmaya çıkardım. Pek hoşuma gitmeyen spor kıyafetlerimi de mahallemizin Facebook satış grubunda sattım. Çantalar epey para getirdi. Spor kıyafetleri çok fazla getirmedi ama işim bittiğimde cebimde daha fazla para kalmış oldu. Birkaç kıyafetimi arkadaşlarıma gönderdim ve kalanları da attım.

Artık evinizi temizlediğinize ve biraz da para kazandığınıza göre sırada ne var?

4. Klasikleri almaya çıkın

Hayalinizdeki dolap için gereken giyim kuşam malzemelerinin bir listesini yapın. Üzerinize uyan kaliteli kıyafetlerle dolu küçük bir dolap, içi ucuz ve eski, üzerinize bir türlü oturmayan parçalarla dolu dev bir dolaptan daha güzel görünmenizi sağlayacaktır.

Ne alacağınız konusunda yardıma mı ihtiyacınız var? Klasik parçalara odaklanın ve bunları moda olan parçalarla süsleyin.

Örneğin bir kadın için güzel siyah bir elbise klasik bir kıyafettir. Belki de moda olan kordon örgü bir atkı ve sarkaç zincirli küpeler ile süslenebilir.

Bir erkek için, güzel oturan bir pantolon ve kırışmaz bir gömlek, yelek veya kravatla süslenebilir.

Klasik görünüm denilen şey sizin tarzınıza bağlıdır. Şahsen ben klasikleri her zaman giyebileceğiniz şeyler olarak ele alıyorum. Binlerce kez yıkanabilecek şeyler. Dolabınızdaki parçaları bir araya getiren şeyler.

Bana göre yüksek kaliteli, koyu renkli ve sıkı oturan kotlar klasiktir. Bunları istersem romantik bir buluşma için istersem arkadaşlarımla eğlenmek için çıkarken giyebilirim. Bir başka klasik de diz boyu kahverengi deri çizmelerdir. Bunları dünyanın dört bir yanında yağmur çamur demeden giydim. Kotlar ve çizmeler epey pahalıya geldi ama onları yıllarca ve severek kullandım.

Sizin klasikleriniz neler?

Daha az para harcayarak şık olmanın yolu aslında daha az şey almaktan geçer. Miktarı biraz azaltıp gerçekten sevdiğiniz şeylere odaklanın.

10 pantolon, 5 şort ve 2 etekle giyebileceğiniz 20 üst giysi size toplam 340 kıyafet kombinasyonu sağlayacaktır. 

Belki bu kombinasyonların hepsi mümkün değildir ama birlikte giyilebilecek daha az şeye odaklanmak seçeneklerinizi birden bire artıracaktır. Dolabınıza uygun renklere odaklanarak da seçeneklerinizi çoğaltabilirsiniz.

5. Hem bütçeli hem de şık?

Ah, yaşamanın en kötü yanı, yani ne kadar harcayacağınıza bir sınır koyma zorunluluğu…

Her ay başka şeylerden ödün vermeden ne kadar harcayabileceğinizi belirleyin…

Ayda 500 lira mı, 250 lira mı, yoksa 3.000 lira mı? O miktar neyse bankanızdan gidip çekin ve üzerinizde nakit olarak taşıyın.

Kıyafet veya aksesuarlar için daha fazla para mı lazım? Bütün o kablo TV kanallarına ihtiyacınız olup olmadığını düşünün. Ya da o parçaları almak için dışarıda daha az yiyip evde basit atıştırmalıklarla idare etmeye değer mi, bunları değerlendirin.

6. İnternetten alışverişlerinizi tutumlu şekilde yapın

İnternetten alışveriş yapmak yerine mağazalara gitmeye öncelik vermeye çalışın. İnternette bazen müthiş fırsatlar yakalayabilirsiniz. Bedenlerini tam olarak bilen kişiler için internetten alışveriş yapmak çoğu zaman işe yarar. Ama bir kez kargo parasını ödeyip ürünü alıp giydiğinizde üzerinize oturmadığını fark edince, o ürünü geri göndermek için bir daha kargo parası ödemek gerektiğinde, internetten alışveriş yapmanın o kadar da ucuza gelmeyebileceğini fark edeceksiniz.

En iyi yaklaşım internet üzerinden sadece çantalar ve eşarplar gibi aksesuarları, veya daha önce giydiğiniz için seçtiğiniz bedenin üzerine oturacağından emin olduğunuz markaları almak olacaktır.

Mümkünse ücretsiz gönderim ve yerel mağazaya iade seçenekleri olan internet alışverişleri yapın.

7. Dışarı çıkın ve alışveriş yapın!

Listenizi alın ve alışverişe çıkın. Eğer beyaz bir üst veya siyah bir kolsuz yelek gibi temel kıyafetlere ihtiyacınız varsa, fiyatları ortalama seviyede olan mağazaları tercih edin. Eğer özel durumlarda giyilecek özel parçaların peşindeyseniz, büyük markaların özellikle indirim reyonlarını tercih etmeye çalışın.

Çok şık giyinen arkadaşlarımın çoğu kimi zaman tam aradığınız şeyi bulabildiğiniz, kimi zaman da işe yarar hiçbir şey bulamadığınız o mağazaları sıklıkla geziyorlar. Siz arada bir gittiğiniz için bunlarda işe yarar bir şey yok diye düşünebilirsiniz, ama sık sık gidenler bu mağazalardan muhteşem parçalar bulabiliyorlar.

Ben sık alışverişe çıkmayı pek sevmediğimden, indirim günlerinde büyük markaları geziyorum. Bu mağazalardan uzun zaman kullanabileceğim ve kolay eskimeyecek parçalar almaya çalışıyorum.

Son olarak, yakınlarınızdaki ucuzluk mağazalarını da gezin. Birkaç kez denemeden böyle mağazalardan alışveriş yapmayı sevip sevmeyeceğinizi asla bilemezsiniz.

8. Yanınıza nakit paranızı ve bir de arkadaşınızı alın

Eğer listenizdekilerden daha fazlasını almaya veya bütçenizi aşmaya eğilimli biriyseniz, alışverişe giderken sizi hizada tutacak bir arkadaşınızı da götürün – aksine sizi daha da yoldan çıkaracak birisini ise kesinlikle götürmeyin.

Yanınıza nakit paranızı alın ve kredi kartınızı evinizde bırakın.

9. Gerçek değeriniz

En nihayetinde gerçek değerinizin o muhteşem yeni kotlarınızdan ya da harika gerdanlığınızdan gelmediğini idrak etmelisiniz. Benim büyüdüğüm yerlerde kimsenin öyle muhteşem kıyafetleri yoktu. Kimse de bunu umursamıyordu çünkü kimse o kadar zengin değildi.

Üniversiteye gittiğimde insanların neler giydiklerini görünce hayrete düşmüş ve dolabımı değiştirebilmek için çok fazla çalışmıştım. Ama insanın içindeki kişilik dolabındaki kıyafetler değişti diye değişmiyor.

Kıyafetleriniz sizi başka bir insana dönüştürmez.

Eğer giyim kuşam bütçenizi tüketiyorsa bunun nedenlerini düşünmelisiniz:

İnternetten alışveriş yapmayı sevmek başka bir şey, size kendinizi daha iyi hissettiriyor diye alışverişi sevmek başka bir şey.

Unutmayın, hedef mali bir özgürlüğe sahip olup bu sayede istediklerinizi alıp, istediklerinizi yapabilmektir. Şunu düşünün: Yaptığınız alışveriş bu hedefe ulaşmanıza katkıda bulunuyor mu?

Yazan: Katie Cline
Kaynak: https://scottalanturner.com/

Bu yazı İstanbul Go Okulu editörlerince yazılmıştır/çevrilmiştir. İstanbul Go Okulu kaynak olarak gösterilmeden kullanılamaz, kaynak gösterilmek kaydıyla ticari olmayan amaçlar için izinsiz kullanılabilir. Ticari amaçlı olarak, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.