Mühendis Zihni ve Üç Temel Yapısal Özelliği
Mühendisler her şeyi bir sistem olarak görmeye dayalı benzersiz bir düşünme tarzı kullanırlar. Meslekten olmayan kişilerin göremediği yapıları görürler, kısıtlamalar altında nasıl tasarım yapacaklarını bilirler ve değiş tokuşları anlarlar. Mühendislik zihniyetini benimsemek her alanda size yardımcı olabilir.
Uygulamalı Zihinler: Mühendisler Nasıl Düşünür kitabında Guru Madhavan, mühendislerin mühendislik başarılarını mümkün kılan zihinsel araçlarını araştırıyor. Madhavan’ın çerçevesi, modüler sistem düşüncesi adı verilen esnek bir entelektüel araç kiti etrafında inşa edilmiştir.
Mühendislik zihniyetinin özü, benim modüler sistem düşüncesi dediğim şeydir. Bu tekil bir yetenek değil, teknik ve ilkelerin bir karışımıdır. Sistem düzeyinde düşünmek sadece sistematik olmaktan öte bir şeydir; daha ziyade, hayatın gelgitlerinde hiçbir şeyin durağan olmadığını ve her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu anlamakla ilgilidir. Bir sistemin modülleri arasındaki ilişkiler, onu oluşturan parçaları analiz ederek anlaşılamayacak bir bütün ortaya çıkarır. Başka bir deyişle bütün, parçaların toplamından daha fazlasıdır.
Sistemler İçinde Düşünme
Sistemler halinde düşünmek, yapı söküme uğratabileceğiniz (daha büyük bir sistemi modüllerine ayırabileceğiniz) ve yeniden yapılandırabileceğiniz (tekrar bir araya getirebileceğiniz) anlamına gelir.
Odak noktası, modüllerin nasıl çalıştığı, çalışmadığı veya potansiyel olarak nasıl çalışabileceği gibi güçlü ve zayıf bağlantıları belirlemek ve bu bilgiyi faydalı sonuçlar elde etmek için uygulamaktır.
Mutlak bir mühendislik yöntemi yoktur, bu nedenle modüler sistem düşüncesi bağlamlara göre değişir.
Dubai’nin Burj Khalifa’sının mühendisliği, Microsoft Office Suite’in kodlanmasından farklıdır. İster Dünya Kupası futbol topları üzerinde rüzgar tüneli testleri yapmak için kullanılsın, ister uçuşun ortasında başka bir füzeyi vurabilecek bir füze üretmek için kullanılsın, mühendislik çeşitli şekillerde çalışır. Belirli bir sektör içinde bile teknikler farklılık gösterebilir. Turbofan motoru gibi bir objenin mühendisliğini yapmak, uçak gibi bir mega sistemi ve buna bağlı olarak hava trafik ağı gibi sistemler sistemini bir araya getirmekten farklıdır.

Bir kez mühendis zihni sizi ele geçirse artık geriye dönüş yoktur.
Mühendislik Zihin Setinin Üç Temel Özelliği
Görünürde hiçbir şey yokken bir yapı görebilme yeteneği.
Haiku’lardan yüksek binalara kadar dünyamız yapılara dayanır. Tıpkı yetenekli bir bestecinin bir sesi notaya dökmeden önce “duyması” gibi, iyi bir mühendis de kuralları, modelleri ve içgüdülerini bir araya getirerek yapıları görselleştirebilir ve üretebilir. Mühendislik zihni, buz dağının yüzeyinden ziyade suyun altındaki parçasına yönelir. Bu sadece görünenle ilgili değildir; aynı zamanda görünmeyenle de ilgilidir.
Sistem düzeyinde yapılandırılmış bir düşünme süreci, sistemin unsurlarının mantık, zaman, sıra ve işlev açısından nasıl bağlantılı olduğunu ve hangi koşullar altında çalışıp çalışmadıklarını dikkate alır. Bir tarihçi bu tür bir yapısal mantığı bir şey meydana geldikten onlarca yıl sonra uygulayabilir, ancak bir mühendisin bunu en ince ayrıntılarla veya en üst düzey soyutlamalarla önceden yapması gerekir. Mühendislerin modeller inşa etmelerinin ana nedenlerinden biri budur: böylece gerçekliğe dayalı yapılandırılmış konuşmalar yapabilirler. Kritik olarak, bir yapıyı tasavvur etmek, bir yapının ne zaman değerli olduğunu ve ne zaman olmadığını bilecek bilgeliğe sahip olmayı gerektirir.
[…]
Örneğin, günümüz görsel teknolojilerinin bir parçası olan sıvı kristal ekranların (LCD’ler) mühendisliğini de yapmış olan ABD Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı’nın (DARPA) eski direktörü George Heilmeier’in aşağıdaki ilmihalini ele alalım. Heilmeier’in inovasyona yaklaşımı, iyi tanımlanmış hedefleri ve müşterileri olan bir projeye uygun kontrol listesi benzeri bir şablon kullanmaktır.
- Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Hedeflerinizi kesinlikle jargon kullanmadan ifade edin.
- Günümüzde bu iş nasıl yapılıyor ve mevcut uygulamanın sınırları nelerdir?
- Yaklaşımınızda yeni olan nedir ve neden başarılı olacağını düşünüyorsunuz?
- Kimin umurunda? Eğer başarılı olursanız, ne fark edecek?
- Riskler ve getiriler nelerdir?
- Ne kadara mal olacak? Ne kadar sürecek?
- Başarıyı kontrol etmek için vize ve final “sınavları” nelerdir?
Bu tür bir yapı “doğru soruların mantıklı bir şekilde sorulmasına yardımcı olur.”
2. Kısıtlar altında tasarım yapma becerisi
Gerçek dünya, potansiyeli ortaya çıkaran ya da yok eden kısıtlamalarla doludur.
Mühendisliğin doğası gereği pratik olması nedeniyle, üzerindeki baskılar diğer mesleklere kıyasla çok daha fazladır. İster doğal ister insan yapımı olsun, kısıtlamalar mühendislerin tüm olgular tam olarak anlaşılana ve açıklanana kadar beklemelerine izin vermez. Mühendislerden verilen koşullar altında mümkün olan en iyi sonuçları üretmeleri beklenir. Hiçbir kısıtlama olmasa bile, iyi mühendisler hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak kısıtlamaları nasıl uygulayacaklarını bilirler. Mühendisler üzerindeki zaman kısıtlamaları yaratıcılığı ve becerikliliği körükler. Finansal kısıtlamalar ve doğa kanunlarına bağlı bariz fiziksel kısıtlamalar da yaygındır ve bunlara öngörülemeyen bir kısıtlama, yani insan davranışı da eklenir.
“Macintosh İşletim Sisteminin ya da Windows’un her yeni sürümünün aslında sıfırdan başlayan tamamen yeni bir işletim sistemi olduğunu düşünün. Bu durum kişisel bilgisayar kullanımını durma noktasına getirirdi.” diyor Olivier de Week ve Massachusetts Institute of Technology’den araştırmacı arkadaşları. Mühendisler genellikle yazılım ürünlerini geliştirerek müşteri tercihlerini ve iş gerekliliklerini aşamalı olarak ele alırlar, ki bunlar kısıtlamalardan başka bir şey değildir. “İlk başta kolay görünen değişiklikler sıklıkla başka değişiklikleri gerekli kılar ve bu da daha fazla değişikliğe neden olur… Yeni bir şey üretirken eski şeyi devam ettirmenin bir yolunu bulmak zorundasınız.” Baskıların sonu yoktur.
3. Değiş tokuşları anlamak
Alternatif fikirleri kafanızda tutma ve düşünülmüş yargılarda bulunma becerisi.
Mühendisler tasarım önceliklerini belirler ve daha güçlü hedefler arasından zayıf olanları ayıklayarak kaynakları tahsis eder. Bir uçak tasarımı için tipik bir değiş tokuş, maliyet, ağırlık, kanat açıklığı ve tuvalet boyutları taleplerini verilen performans özelliklerinin kısıtlamaları dahilinde dengelemek olabilir. Bu tür bir seçim baskısı, yolcuların içinde uçtukları uçağı sevip sevmedikleri sorusuna kadar uzanır. Eğer kısıtlamalar ip üzerinde yürümeye benziyorsa, o zaman değiş tokuşlar mevcut olan, mümkün olan, arzu edilen ve sınırlar arasındaki kaçınılmaz çekişmelerdir.
Uygulamalı Zihinler: Mühendisler Nasıl Düşünür kitabı, mühendislikten stratejiler ödünç almanıza ve bunları en acil sorunlarınıza uygulamanıza yardımcı olacaktır.
Kaynak: https://fs.blog/the-engineering-mind-set
Cevapla
Yazıyla ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz.Buraya yorumlarınızı yazabilirsiniz!