Etik Nedir?

İnsanları benzersiz kılan şeylerden biri, nasıl davranacağımızı belirleme özgürlüğümüzdür.

Etik, inançlarımız ve eylemlerimiz için sorumluluk almamızı ve kendimize ait bir hayat yaşamamızı ister.

Ne zaman bir seçim yapsak, aslında farklı bir seçim yapmış olmamız da mümkündür. Danimarkalı filozof Soren Kierkegaard, “bir uçurumun kenarında durmak” örneğini verirken, işte bu anlamı ortaya sermektedir. Uçurumdan aşağı düşmemizi engelleyen tek şey biziz – yani diğer seçeneği seçmemiz.

Etik ancak vicdanımıza dayanarak, doğamıza aykırı hareket edebildiğimiz için mümkündür. Vicdan, bizi olması muhtemel olanı cevap olarak kabul etmekten alıkoyar ve bunun yerine neler olması gerektiği” hakkında yargıda bulunmamızı sağlar. Harekete geçebileceğiniz tüm seçenekler arasında en iyisi hangisidir? Tüm olasılıklar arasından hangisini gerçeğe dönüştürmelisiniz? İşte etiğin yanıtlamaya çalıştığı sorular bunlardır.

Elbette bu soruyu cevaplayabilmek için, önce sormaya cesaret etmeniz gerekir. Herkesin yaptığı şeyi yapmak rahat, güvenli ve oldukça alışılmış bir tutumdur. Zira böylelikle sorumluluğu başkalarına devretmiş veya mevcut durumu devam ettirmiş olursunuz. Etik ise, inançlarımız ve eylemlerimiz için sorumluluk almamızı ve kendimize ait bir hayat yaşamamızı ister.

Nasıl karar veriyorsunuz?

Etik, “en iyi” kararın neye benzeyebileceğini tanımlamanın tek yolu değildir. Bazıları en iyi yolun ne olduğuna karar verirken hedeflerini ve çıkarlarını düşünebilir veya en çok para kazandıran seçeneği tercih edebilir. Diğerleri ise en popüler olabilecek seçeneğe odaklanabilir.

Bunların merkezinde de bir parça etik vardır. Ancak bunlar yine de meseleyi en önemli sorulardan uzaklaştıran birer dikkat dağıtıcıdır. Etik en iyi yolu “hedefi iyi, doğru ve doğamız ile tutarlı olmak kaydıyla en iyi şekilde başaran tercih” olarak tanımlar. Etik merkezinde düşünürken bunu başarmamızı sağlayacak kıstaslara “değerler”, “ilkeler” ve “amaç” diyoruz.

  • Değerler bize neyin iyi olduğunu söyler: Onlar uğruna çabaladığımız, arzuladığımız ve korumaya çalıştığımız şeylerdir.
  • İlkeler bize neyin doğru olduğunu söyler: Değerlerimize nasıl ulaşıp ulaşamayacağımızın ana hatlarını çizerler.
  • Amaç, var olma sebebinizdir: Değer ve ilkelerinize hayat verir.

Etik, değerlerimizi, ilkelerimizi ve amacımızı sorgulama, keşfetme ve savunma sürecidir. Kim olduğumuzu bulmak ve cezbedici şeyler, zorluklar ve belirsizlikler karşısında buna sadık kalmakla ilgilidir. Bunu yapmak her zaman eğlenceli değildir ve neredeyse hiçbir zaman da kolay değildir. Fakat etiğe bağlı kalırsak, kendimizi, gerçekten bize ait bir hayat ve parçası olmak istediğimiz bir geleceği inşa edecek, arkasında durmaya değer kararları vermeye hazırlamış oluruz.

Size yol gösterecek sorular

Etik zorluklarla başa çıkmanın hazır bir yolu yoktur. Etik davranışlar, karar gerektiren her bir durumda rol oynayan koşullara ve ilişkilere olduğu kadar; amaç, değerler ve ilkeler gibi çeşitli etik hususlara da yanıt vermemizi gerektirir.

Yine de etik sorunları ve cevapları netleştirmemizde yardımcı olabilecek birkaç soru var. Bunları aşağıda sizin için derledik.

  1. Bu kararın yarın haberlerde manşet olmasına sevinir miyim?

Bu, “Gün Işığı Testi” olarak bilinir. Kararınızın -ve onu verme nedenlerinizin- kamuya açık bir bilgi olduğunu hayal edin. Ya en hayran olduğunuz insanlar ne yaptığınızı ve neden yaptığınızı bilselerdi? Kendinizi savunabileceğinizi düşünüyor musunuz? Başkaları yaptığınız şeyi neden yaptığınızı kabul eder veya en azından bu davranışınızı anlar mı? Önemli not: Bu bir “utanmama” testidir, “yakalanmama” testi değil.

  1. İşin içinde etik açıdan müzakere edilemez bir olgu var mı?

Etik Nedir

Bu eylem iyi bir alışkanlık mıdır (erdem) yoksa kötü bir alışkanlık mıdır (ahlaksızlık)?

Sonuçlarından bağımsız olarak, herhangi bir kişinin bu durumda uyması gereken bir kural var mı? Bazı kurallar, kazançları yüksek olsa bile çiğnenemez. Örneğin, kendimiz de dâhil olmak üzere, hiçbir zaman herhangi bir insanın “eşitliğini” ve “haysiyetini” zedeleyecek şekilde hareket etmemeliyiz. Kurallar genellikle görevlerle ilişkilidir ve hatta kimi zaman bu kural-görev ilişkisini kendimiz ortaya çıkarırız: Örneğin birisine bir söz verdiğimizde olduğu gibi.

  1. Eylemim dünyayı daha iyi bir yer yapacak mı?

Etik hakkında sık sık “sonuçlar” açısından düşünürüz. “En fazla sayıda insan için en büyük iyilik” birçok insanın tanıdığı ve kabul ettiği bir düsturdur. Sonuçlar gerçekten de etik kararların önemli birer parçasıdır, ancak tamamı mıdırlar?

İyi sonuçlar doğurmaya çalışırken neyi feda ettiğimizin farkında olmalıyız. Önemli bir prensibi ihlal ediyor muyuz? Kendi değerlerimizden ödün veriyor muyuz? Eğer öyleyse, zararları ve faydaları hesap ederken bu gerçekleri göz önünde bulundurduk mu?

  1. Bunu herkes yapsaydı ne olurdu?

Eylem sebebiniz aynı durumda bulunan herkes tarafından aynı şekilde değerlendirilseydi, siz mutlu olur muydunuz? Olmuyorsanız, sizi bu kadar özel yapan, yani başkalarında kabul etmediğiniz o davranışı sizin yapmanıza izin veren şey nedir? Çoğu etik çerçeve, bir kişi için doğru olan kararın, aynı konumdaki herkes için doğru olması gerektiğini öne sürmektedir. İnsanların kendilerine özel istisnalar yapması, pek çok etik olmayan davranış ortaya çıkarmıştır. Bu test, kendimizi de başkalarından beklediğimiz standartlarda tutmaya istekli olduğumuzdan emin olmamızı sağlar.

  1. Bu benim veya kuruluşumun karakterini nasıl etkileyecek?

Pek çok insan hem kararlarımızın karakterimizi şekillendirdiğine hem de bunun tersinin de doğru olduğuna inanır. Yani, sahtekar bir yalancı olmadan yalan söyleyemeyiz ve hile yapamayız. Ya sık yalan söyleme eğilimindeysek nihayetinde bir yalancı oluruz.

Eyleminizin siz veya kuruluşunuz için bir alışkanlık oluşturup oluşturmadığını düşünün. Bu eylem iyi bir alışkanlık mıdır (erdem) yoksa kötü bir alışkanlık mıdır (ahlaksızlık)? Bugün işimdeki bir görevimde kolaya kaçarsam, gelecekteki işimi etkileyebilecek bir tembellik alışkanlığı geliştiriyor muyum?

  1. Bu benim değerlerim ve ilkelerimle tutarlı mı?

Pek çok insan ve kuruluş size neyi temsil ettiklerini gururla söyleyecektir. Fakat hakikatte sözlerinin arkasında duruyorlar mı? Eylemlerimiz etik inançlarımızı yansıtıyor mu? Çoğu etik sistemin ikiyüzlülüğe ayıracak zamanları veya enerjileri yoktur.

Yukarıda derlenen bu soruları yanıtlamak, herkesin vereceğimiz kararları kabul edeceği anlamına gelmez. Ahlaki anlaşmazlık son derece yaygın bir durumdur. Fakat her ne kadar bu sorulara verdiğimiz yanıtlar evrensel bir onaylama sağlamasa da, bu cevaplara nasıl ulaştığımız da önemlidir. Etik, bu soruları samimi, mantıklı, yetkin ve dürüst bir şekilde yanıtlayabilmemizi sağlar.

Kaynak: ethics.org.au


Bu yazı İstanbul Go Okulu editörlerince yazılmıştır/çevrilmiştir. İstanbul Go Okulu kaynak olarak gösterilmeden kullanılamaz, kaynak gösterilmek kaydıyla ticari olmayan amaçlar için izinsiz kullanılabilir. Ticari amaçlı olarak, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.

0 cevaplar

Cevapla

Yazıyla ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz.
Buraya yorumlarınızı yazabilirsiniz!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir