Çocuğunuz nasıl özgün bir kişilik geliştirebilir?

Çocuk gelişiminde ebeyn rolü

Çocuğunuzun mizacı sizinkinden çok farklı olabilir.

Geçen gün oğlumu oyun oynarken seyrediyordum. Tamamen oyuna odaklanmıştı ve ona baktığımın farkında değildi. Kendi yazdığı oyun senaryosu için sesler çıkarıp yeni bir fikir aklına geldikçe etrafta zıplamasını seyrederken, iki şey düşündüm: Birincisi, bu anı dondurmak ve onun dört yaşındaki sesi ile vücut hareketlerini aklıma kazımak istedim ve ikinci olarak da, büyüdüğü zaman nasıl olacağını merak ettim. Hâlâ bu kadar pozitif ve heyecanlı olur mu? Hâlâ bu kadar meraklı olur mu? Kişiliğinin hangi yönleri kalır ve hangileri değişir?

Kişilik, gelişimde hem aynı kalan hem de değişen şeylerden biridir. Bir insanın kişiliğinin temellerinin doğduğu andan itibaren mevcut olduğuna inanıyorum. Mizaç, gelişerek yetişkin bir kişiliğe bürünür. Ayrıca, çocukların kendi kişiliklerini anlayabildiklerinde (onlar için hayal ettiğimizi değil), kendilerini daha iyi ve belki de daha erken yaşta tanıyacaklarını ve bunun onlara hayallerinin peşinden gitmek için gerekli özgüven ve beceriyi sağlayacağını düşünüyorum. Oğlumun oyun oynamasını seyrederken, onun gelişmekte olan kişiliğini nasıl destekleyebileceğimi merak ediyorum.

Çocuğunuzun Özgün Bir Kişilik Geliştirmesine Yardımcı Olmanın 3 Yolu

1. Çocuğunuzu Tanıyın

Hiç çocuğunuzun gözlerine bakıp kim olduğunu ve kim olacağını merak eder misiniz? Hayalleri ve istekleri neler olacak? Bu gerçekten ilk adımdır: Sadece çocuğunuzun kişilik özelliklerini fark etmek. İşte başlamanıza yardımcı olacak birkaç soru:

  • Utangaç mı yoksa girişken mi?
  • Büyük resme mi bakar yoksa ayrıntılara mı odaklanır?
  • Yeni maceraları mı sever yoksa alışkanlıklarına bağlı kalmayı mı tercih eder?
  • Kendi başına mı zaman geçirmeyi mi sever yoksa her zaman başkalarının yanında olmayı mı tercih eder?
  • Derin bir sezgi, şefkat veya yaratıcılık duygusuna sahip mi? En büyük gücü nedir?
  • Hızlı mı sinirlenir veya sosyal kaygıları mı var? En zorlayıcı yönü hangisidir?

Kafanızda çocuğunuzun kişiliğinin bir resmini oluşturmak, onları doğal olarak desteklemenize yardımcı olacaktır. Onları etiketlememize gerek yok zira her an değişiyorlar. Ancak kim oldukları hakkında düşünmek nelerden hoşlandıkları üzerine düşünmemize yardımcı olacaktır.

Aynı zamanda, çocuklarımız için zorluk teşkil eden kişilik özelliklerinin farkında olmamıza da yardımcı olabilir, böylece onlar için daha zor olan durumlarda onları destekleyebilir ve yönlendirebiliriz.

Çocuğunuz özgün bir karakter nasıl geliştirebilir?

Meydan okumanın derecesi…

2. Çocuklarınıza meydan okuyun

Thomas ve Chess mizaç üzerine çalışan ilk bilim adamlarındandı. ”Uyumun İyiliği: Klinik Uygulamalar, Bebeklikten Yetişkin Hayata (Goodness of Fit: Clinical Applications, From Infancy to Adult Life) adlı kitaplarında ebeveynlerin çocuklarının kişiliğini nasıl etkilediğinden bahsediyorlar.

Bir örnekte yavaş ısınan yani biraz çekingen, utangaç ve yeni deneyimlere karşı dikkatli olan bir çocuktan bahsediyorlar. Ailesi ona bebekken havuç püresi verdiğinde geri çıkarmış ve onlar da ona bir daha havuç püresi vermemiş. 10 yaşına geldiğinde beslenmesi hamburger, haşlanmış yumurta ve elma püresinden oluşuyormuş. Belli ki ebeveynleri çocuklarının yeni yiyeceklere tepkisini fark etmiş ve buna göre hareket etmişler ancak ona hiçbir zaman meydan okumamışlar.

Çocuğunuzu, ona meydan okuyacak ancak konfor alanının çok dışına da taşımayacak kadar zorlamalısınız.

Örneğin utangaç bir çocuğu ele alalım. Çeşitli sosyal durumlarla ilgili deneyimler yaşamasını sağlamalıyız, böylece pratik yaparak kabuğundan yavaşça çıkabilir ve arkadaş edinmek için ihtiyaç duyacağı becerileri geliştirebilir. Diğer yandan onu korkup daha da geri çekilmesine neden olacak kadar da zorlamamalıyız. Sadece tek bir arkadaşıyla yapacağınız oyun buluşmalarıyla başlayabilir ve daha sonra yavaşça ilerleyebilirsiniz.

Sanıyorum buradaki anahtar kelime meydan okumak, germek değil. Çocuklarınız gerilimden daha çok meydan okuma hissediyorlarsa, o zaman onlar için zor olan durumlarda yaşadıkları duygularla başa çıkabileceklerdir. Meydan okumadan daha çok gerilim hissediyorlarsa, bunalabilir ve başa çıkma becerilerini iyi kullanamayabilirler. Bu durumda, geri çekilmenin zamanı gelmiş olabilir.

3. Ailenizde “Uyumun İyiliğini” Düşünün

“Uyumun iyiliği”, Thomas ve Chess’in bir çocuğun mizacının çevreye ne kadar iyi uyduğunu açıklamak için kullandığı bir terimdir. Onların görüşüne göre, hiçbir özellik kendi içinde ve kendi başına sorunlu değildir, sorun belirli bir çevreye uymamakla ilgili olabilir.

Klasik bir örnek vermek gerekirse, oldukça hareketli ve sınıfta yerinde oturmakta zorlanan bir çocuğu düşünelim. “Hareketlilik” özelliği kendi içinde sorunlu değildir ancak uygun olmayan bir ortamda olduğu için bir çatışma yaratır.

Mesela benim oğlum çok girişken ve arkadaş canlısıdır, oysa ben içe dönük biriyim. Kişiliklerimiz arasında biraz çelişki var. O her gün çocuk bahçesinde arkadaşlarıyla vakit geçirmek isterken, ben bazı günleri evimin sessizliğinde geçirmeyi tercih ederim. Onun sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılama becerim kesinlikle zorlayıcı bir noktaydı ve kendi ebeveynliğim bağlamında çok düşündüğüm bir şey oldu.

Çocuklarımızın ailemize ve daha geniş gruplara uyumu üzerine düşünmek, onların kendilerine has kişiliklerini desteklememize yardımcı olabilir. Bir ebeveyn çok girişken ve çocuğu daha içine kapanıksa, bizim gibi olmadıklarını kabul etmek, hislerine karşı duyarlı olmamıza yardımcı olabilir.

Umarım bu yazı çocuğunuzun özgün kişiliğini geliştirmenize yardımcı olur!

Yazan: Ashley Soderlund Ph.D.
Kaynak: www.nurtureandthriveblog.com

0 cevaplar

Cevapla

Yazıyla ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz.
Buraya yorumlarınızı yazabilirsiniz!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir