Montessori Eğitimi Nedir? – 10 Temel Montessori Prensibi

Günümüzde Amerika’da 4000’i aşkın okulu bulunan “Montessori” okullarının adı giderek daha sık duyulur hale geldi. Her ne kadar alternatif bir eğitim akımı olduğu bilinse de, bu isme dair hala anlaşılmayan bazı şeyler var. Çocukları bir Montessori okuluna giden ebeveynler için bile Montessori’yi tanımlamak bazen zor olabiliyor. 

Montessori okulu

Çocuklar hareket etmeyi seviyorlarsa, onların hareket etmelerine imkan sağlayan bir okul niçin tasarlanmasın?

Montessori Nedir?

Montessori eğitim yöntemi 20. yüzyılın başlarında ilk kadın İtalyan doktor Maria Montessori tarafından geliştirildi. Bir bilim insanı ve doktor olarak aldığı eğitimi çocukları özenle gözlemleyebilmek için kullandı. Sonuç olarak onların doğalarıyla mücadele etmeyen, bunun yerine onlara hitap eden bir okul tasarladı. 

Örneğin, eğer çocuklar hareket etmeyi seviyorlarsa, neden onları sürekli yerlerine oturtmak için uğraşmak yerine, onların hareket etmelerine imkan sağlayan bir okul tasarlanmasın? İşte kendisine tam da böyle sorular soruyordu. 

Bir okulun nasıl olması gerektiği ile ilgili yerleşmiş inançları bir kenara kaldırıp, yerine gözlemlerine dayanarak, çocukların doğal hallerine uygun materyaller ve sınıflar kurguladı. Bayan Maria’nın geliştirdiği bu okullar da şu an bilinen Montessori okulları oldu.

Aşağıda size, “Montessori tam olarak nedir” ve “çocuğumuz için doğru bir eğitim midir” gibi sorularınıza yanıt vermenizde yardımcı olabilecek olan “Montessori eğitiminin 10 temel prensibini” sunduk. 

  1. Deneyime dayalı öğrenme

Montessori okullarında çocuklar özel olarak tasarlanmış materyallerle çalışarak öğrenirler. Matematik kurallarını ezberlemektense somut nesneleri toplayarak ve sayarak işe başlarlar. Küçük nesneler kullanırlar ve hareketli alfabe olarak bilinen tahta bir harf seti ile okuma ve yazma öğrenirler. Maria Montessori çocukların oturup bir öğretmeni dinlemek yerine hareket etmeye ve deneyimlerle öğrenmeye ihtiyaç duyduklarını gözlemlemiştir. 

  1. Karma yaş grupları

Montessori sınıfları karışık yaş gruplarını (genellikle 3-6 yaş ve 6-9 yaş gibi 3’er yaşlık grupları) ve karışık beceri düzeylerini bir arada bulundurur. Kendilerinden büyük arkadaşlarını gözlemleyerek öğrenme, küçükleri akran etkileşimli öğrenmeye teşvik eder. Yaşça büyük çocuklar ise bilgilerini pekiştirerek küçük çocuklara verdikleri derslerle çok değerli liderlik yetenekleri edinmiş olurlar. 

Montessori okulları küçük çocuklar için yaygın olmakla beraber, orta okulları ve liseleri de mevcuttur. 

  1. Kesintisiz çalışma saatleri

Montessori'de deneyimle öğrenmek

Uzun ve kesintisiz çalışma saatleri çocukların kullandıkları malzemeler ile yakın ilişkiler kurabilmelerine ve yoğun bir konsantrasyona ulaşmalarını sağlar.

Tüm özgün Montessori okullarında uzun ve kesintisiz çalışma süreleri (yaş grubuna bağlı olarak 2-3 saat) ile çalışılır. Çocuklar 30 dakika matematik sonrasında 30 dakika dil gelişim çalışmaları yapmak yerine, tüm konuları kapsayan ve tek bir sınıfta toplamış uzun birer “sabah” ve “öğleden sonra” çalışmaları yaparlar. Bu uzun saatler çocukların kullandıkları malzemeler ile yakın ilişkiler kurabilmelerine ve yoğun bir konsantrasyona ulaşmalarına olanak sağlar. 

  1. Öğretim

Matematik, dil gelişimi ve fen bilgisine ek olarak Montessori okulları iki akademik alanı daha kapsamaktadır: Pratik yaşam ve duyusal gelişim.

Pratik yaşam etkinlikleri çocukların günlük yaşamda kullanılan becerileri öğrenmelerine yardım eden etkinlikleri kapsar. Bunlar küçük çocuklar için bardağa dikkatlice su doldurmak, ayakkabılarını bağlamak veya masalarını temizlemek gibi konular olabilirken, büyük çocuklar için ise bütçe oluşturma ve küçük bir iş kurma gibi etkinlikler olabilir. 

Duyusal etkinlikler duyuların eğitimidir ve çoğunlukla küçük çocukların sınıflarında yaygındır. Maria M. çocukların duyuları aracılığıyla öğrendiklerine inanırdı, bu yüzden sınıflar çocukların koku alma, duyma gibi duyularını geliştirmeye yardımcı olacak şekilde özel olarak tasarlanmış malzemelerle donatılmıştır. 

  1. Öğretmenin rolü

Montessori öğretmenleri kimi zaman “öğretmen” yerine “rehber” olarak adlandırılır, bu durum Montessori öğretmenlerinin geleneksel öğretmen modelinden farklı bir rolü olduğunu yansıtmaktadır. 

Bir öğretmeninin işi çocukları gözlemleyerek, onlara öğretim materyallerini en doğru an geldiğinde sunmaktır. Genellikle sınıfın ön tarafında dikilip bütün bir gruba seslenmektense çocuklarla birebir çalıştığından, sınıfta öğretmeni bulmak ilk anda zor olabilmektedir. Maria M., öğretmenin rolünü çocukların önlerine teknik bilgiyi ve olguları yığan bir kişi olmaktan ziyade, çocuklara öğrenmekte kullanabilecekleri şeyleri sunan kişi olarak görmüştür. 

  1. Sınırlı özgürlük

Montessori okullarında etkinlikler çocuk yönetimlidir. Bir öğretmen bir çocuğa daha önce kullanmadığı bir materyal ile ilgili bir ders verir, fakat çocuk bundan sonra içinden geldiğinde öğretmenden bağımsız olarak o materyalle çalışmayı tercih edebilir.

Bir Montessori sınıfında çocuk, öğretmenin rehberliğiyle, nereye oturmak istediğine ve ne üzerinde çalışmak istediğine kendisi karar verir. Elbette odada dans etmesine ve arkadaşlarının dikkatini dağıtmasına, veya bütün gün sadece çizim yapmasına izin verilmeyecektir. Ancak matematik mi yoksa dil etkinliği mi yapacağını kendisi seçebilir veya masa başında mı yoksa yerde mi oturacağına kendisi karar verebilir.

  1. Eğitimde çocuğu bir bütün olarak ele almak

Montessori fiziksel, ruhsal, sosyal, zihinsel ve duygusal eğitimlerle, çocuğu bir bütün olarak kabul eden eğitim faaliyetlerine ağırlık verir. Bu yaklaşım nedeniyle okulda 3 yaşındaki bir çocuğu, bir çizgi üzerinde elinde bir bardak suyla dikkatli bir şekilde yürümeye çalışırken ve bu yolla vücudunu ve hareketlerini kontrol etmeyi öğrenirken görebilirsiniz. Aynı sebeple, bir tarafta bir çocuk çıkarma işlemi yaparken, hemen yanı başında meditasyon ya da yoga yapan başka bir çocuk görebilirsiniz. Tüm bu bileşenlerin her biri eşit derecede önemli kabul edilir.

  1. Bireyselleştirilmiş müfredat

Eğer bir Montessori sınıfında 25 farklı öğrenci varsa, bu 25 öğrencinin her biri öğretmen tarafından gözlemlenen ve takip edilen farklı akademik seviyelerde olacaklardır. Montessori öğretmenleri grup dersleri vermektense her bir öğrenciye kendi seviyesi ve ihtiyacına göre bire bir dersler verirler.

Böylesi bir yaklaşım, çocuklar çoğunlukla bağımsız olarak çalıştıklarından ve günün büyük bir kısmını aldıkları dersi daha da kusursuz hale getirmek ve üzerinde pratik yapmakla geçirdiklerinden gayet mümkün hale gelmektedir. 

  1. Hazırlanmış Ortam

Montessori sınıfları hazırlanmış ortam olarak adlandırılır. Yani tüm sınıflar çocukların keşfetmeleri ve bağımsız olarak öğrenmeleri için neye ihtiyaçları var ise onlarla donatılmışlardır. Sınıflar alçak raflarla ve çocukları öğrenmek ve çalışmak için baştan çıkaran harika materyallerle doludur. 

Öğretmenler çocukları gözlemleyerek, o anda çocukların ihtiyaçları ve ilgi alanlarını hangi çalışmalar karşılayacaksa onları raflara yerleştirirler. 

Aynı zamanda Montessori sınıfları, özellikle küçük çocuklar için geleneksel sınıflara nazaran çok daha sadedir. Sınıflar pastel renklerle ve konsantrasyonu açık tutabilecek şekilde doğal ışıkla doludur. Sınıfta her eşya ait olduğu yerdedir, raflardaki malzemeler de kendileri için ayrılmış yerlere dizilir. Düzen duygusunu geliştirebilmek için de görevler raflarda özenle organize edilmiştir. 

  1. Barışçıl Eğitim

Maria Montessori belki de Dünya savaşları ve küresel karışıklık dönemlerinde yaşadığından, barışçıl eğitimin üzerinde çok durmuştur. 

Okul Öncesi Montessori Eğitimi

Çocuklar anlaşmazlıkları nasıl barışçıl yollarla çözebileceklerini öğrenirler.

O her zaman, dünyanın geleceğinin çocuklarımıza barışın önemini öğretmemize bağlı olduğuna inandı ve bu inanç bugün bile Montessori okullarında önemle ifade edilmektedir. Hem birer parçası olduğumuz küresel topluluğa, hem de sınıf içindeki topluluğa büyük bir vurgu yapılmaktadır. Çocuklar aynı anda hem dünyayı öğrenirken hem de kendilerini sakinleştirebilecek araçları tanır ve anlaşmazlıkları nasıl barışçıl yollarla çözebileceklerini öğrenirler.

Kaynak: https://www.mother.ly


Bu yazı İstanbul Go Okulu editörlerince yazılmıştır/çevrilmiştir. İstanbul Go Okulu kaynak olarak gösterilmeden kullanılamaz, kaynak gösterilmek kaydıyla ticari olmayan amaçlar için izinsiz kullanılabilir. Ticari amaçlı olarak, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz.

0 cevaplar

Cevapla

Yazıyla ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz.
Buraya yorumlarınızı yazabilirsiniz!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir